Sırbistan'da, ülkenin mevcut siyasi gündeminde önemli bir dönüm noktası olan “Sırbistan'ı Vermeyiz” adlı miting, 55 bin kişinin katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in destekçileri, ulusal birlik ve bağımsızlık vurgusuyla alanı doldurarak, hükümetin Sırbistan'ın toprak bütünlüğünü koruma kararlılığını savundu. Mitingin amacı, Sırbistan’ın ulusal çıkarları için duyulan hassasiyeti ve hükümete olan desteği pekiştirmekti.
Başkent Belgrad'da gerçekleşen miting, Vucic'in liderliği altında hükümetin yürütmekte olduğu politikalara duyulan desteği ortaya koydu. Organizasyon komitesinin verdiği bilgilere göre, katılım sayısı 55 bini buldu ve bu, mitingin Sırbistan toplumunda ne denli geniş bir destek bulduğunu gözler önüne serdi. Öte yandan, miting sırasında sıkça duyulan “Sırbistan’ı vermeyiz!” sloganı, katılımcıların ülkenin egemenliği ve bağımsızlığına olan bağlılıklarını teyit etti.
Mitingin en dikkat çekici anlarından biri, Cumhurbaşkanı Vucic'in yaptığı konuşmaydı. Vucic, kalabalığın coşkuyla karşıladığı bazı mesajlar verdi: “Sırbistan’ı kimseye vermeyeceğiz. Biz ulus olarak güçlü ve birleşik olmalıyız.” Bu sözler, katılımcılar tarafından yoğun alkışlarla karşılandı. Vucic, Sırbistan’ın ulusal çıkarlarını korumanın öneminin altını çizerek, birlik ve beraberliğin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Miting, Sırbistan’ın komşu ülkelerle ve uluslararası toplumla olan ilişkilerinin de sorgulanmasına yol açtı. Vucic, mitingde özellikle Batı ile ilişkiler ve bölgedeki siyasi gelişmelere de değinerek, Sırbistan’ın NATO ve AB ile ilişkilerini yeniden değerlendirmesi gerektiğini belirtti. “Biz, Sırbistan’ın bağımsızlığını zedeleyecek her türlü girişime karşı direneceğiz.” şeklindeki ifadeleriyle, dış politikada bir duruş sergilemek istediğini ifade eden Vucic, içerdeki muhalefetin eleştirilerine de yanıt vermiş oldu.
Bu miting, aynı zamanda Sırbistan'da yerel seçimler öncesi hükümetin ne kadar destek aldığını ve halkın genel tavrını da gözler önüne serdi. Vucic'in partisinin, özellikle gençler ve işçi sınıfı arasında güçlü bir taban oluşturduğu gözlemlendi. Ayrıca, mitinge katılım gösterenlerin çoğunun genç bireylerden oluşması, yeni neslin mevcut yönetimle olan bağını gösteriyor. Suriye'deki iç savaş nedeniyle Sırbistan'dan göç eden Suriyelilerin de bu topluluk içinde yer aldıkları belirtiliyor.
Vucic’in bu mitingi, sıradan vatandaşlar arasında Sırbistan'ın geleceğine dair umut veren bir atmosfer yarattı. Fakat, muhalefet partileri de miting sürecindeki eleştirilerini ve endişelerini aktarmaktan geri durmadı. Onlar, ülkenin demokratikleşmesi ve insan haklarına saygı göstermesi gerektiğini savunarak, iktidarın geleneksel milliyetçi söylemlerinin tehlikelerine dikkat çektiler.
Kısacası, “Sırbistan’ı Vermeyiz” mitingi, sadece bir destek gösterisi olmanın ötesina geçerek, Sırbistan’ın ulusal kimliğine dair derin bir tartışma başlattı. Vucic ve hükümeti, bu tür büyük kalabalıkları yanına alarak, rakiplerine karşı bir avantaj sağlamanın yanı sıra, ülkenin ulusal birliğini daha da pekiştirmeyi hedefliyor. Gelecekteki politik adımlar, bu mitingin etkilerinin nasıl ortaya çıkacağı konusunda belirleyici olacaktır.
Sırbistan’da önemli bir dönüm noktası olan bu miting, hem ulusal hem de uluslararası bağlamda yankı uyandırmaya devam edecek gibi görünüyor. Sırbistan’ın geleceği için atılacak adımlar, bu destek gösterisinin ardından daha da merakla takip edilecek.